Size yine bir Pelin Esmer filminden bahsetmek istiyorum. Pelin Esmer, filmin hem senaristi hem de yönetmeni. Filmin adı Gözetleme Kulesi. 2012 yılında vizyona giren filmin başrollerini, çok beğendiğim Olgun Şimsek ve ilk defa bu filmde izlediğim Nilay Erdönmez paylaşıyor. Filmde aynı zamanda usta oyuncu Menderes Samancılar da yer alıyor. Film birçok ulusal ve uluslararası festival seçkisinde yer almış, en iyi film ve en iyi kadın oyuncu dallarında birçok ödüle layık görülmüştür.
Filmin iki ana karakterinden biri olan Nihat, Tosya Dipsizgöl’de, geçmişini geride bırakarak, yangın gözetleme bekçisi olarak işe başlamıştır ve toplumdan uzakta yaşamaktadır. Dipsizgöl'de her şey normaldir! Filmin diğer bir ana karakteri Seher ise Bolu’da dayısının yanında kalırken ve üniversitede edebiyat bölümüne giderken, ani bir kararla Tosya otoyolunda bir otobüs şirketinde çalışmaya başlar. İki karakter de geçmişlerinden kaçmış ve hayatla savaş içindedirler. Nihat ile Seher’in yolları, Nihat’ın aşağıya inişlerinde kesişir ve başka bir hikâye başlar. Her şey öyle denk gelir işte. Filmin hikayesi hakkında daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum.
Oyunculuklar ve kamera dışında beni etkileyen esas unsur konusu. Ülkemizin kanayan yaralarından, mahalle baskısı ve cinsel istismar. Bu konular her ne kadar birçok kişinin farkında olduğu konular olsa da cinsel istismar, kadına şiddet ve mahalle baskısı etkileriyle dağılan hayatlar; toplumda gerekli karşılığı bulmayan, devam eden sorunlar. Hikayesinde bu konulara yer veren filmlerin farkındalık yaratması açısından çok faydalı olacağını ve toplumsal gelişimimizde hayati önem taşıdığını düşünüyorum. Bu sorunların eğitimle ve sanatın desteğiyle toplumun tüm katmanlarına nüfuz etmesi neticesinde çözülebileceğini düşünüyorum.
Peki bu nasıl olacak? Üretilen sanatın olabildiğince fazla kitleye ulaşması ile olacak. Bu filmin vizyona girdiği 2012 yılında en çok izlenen film Fetih 1453, 6.572.618 kişi izlemiş. İkinci sırada, Özcan Deniz’in Evim Sensin filmi var, bu filmi de 2.703.241 kişi izlemiş. Pelin Esmer’in Gözetleme Kulesini ise 19.838 kişi izlemiş.
Bir sinemacı hem yazıyor hem yönetiyor, aydın sorumluluğuyla toplumsal konular anlatılıyor ve film birçok festivalden ödüller alıyor. Ama seyirciye ulaşamıyor. Çünkü tekelleşen sinema salonları, bu ve benzeri yerli ve yabancı filmlere yer vermiyor. Bu tercihlerinin ekonomik, siyasi ve toplumsal sebepleri bambaşka ve önemli bir inceleme konusu.
Peki biz seyirciler ne yapmalıyız? Bana göre, başta avmlerde yer alanlar olmak üzere zincir sinemaları boykot etmeli ve bağımsız sinemaları desteklemeliyiz. Bu ve benzeri filmleri vizyonda izlemeye çalışmalı ve talepkar olmalıyız.
Evet, çok dağılan bir yazı neticesinde, Gözetleme Kulesi filmini izlemenizi tavsiye eder, suya sabuna dokunan filmleri ve bağımsız sinema salonlarını desteklemenizi dilerim.