Tarih kitapları okumayı sevenler, sıkı dursun. Bahsedeceğim kitabı okumaktan fazlasıyla keyif alacaklar.
Turan Akıncı'nın "Sürgün" kitabı ile tarih bilgilerinizi taze tutacaksınız. Kitap, II. Abdülhamit'in Yıldız Sarayı yıllarını ve Selanik sürgününü konu alıyor. Yazarın İsyan ve Suikast adında aynı döneme ışık tutacak iki kitabı daha bulunuyor. Önce hangisinden okumaya başlamalı diyorsanız bir imza gününde tanıştığımız yazarın tavsiyesini dikkate alabilirsiniz: "Kitabın işlenişini ve olayları anlayabilmek için Sürgün iyi bir başlangıç olacaktır."
Kitabı okurken II. Abdülhamit'in alışkanlıkları, kişilik özellikleri, Yıldız Sarayı günlerini nasıl geçirdiği, hobileri, ilgi alanları, istibdat dönemine dair gerçekler, 31 Mart Olayı sonrası Abdülhamit ve ailesinin Selanik'e yerleştirilme organizasyonunun nasıl yapıldığı ve Allatini Köşkü ile ilgili bilgiler edinebileceksiniz. Olaylara objektif bakış açısıyla yaklaşan kitabın çok çeşitli kaynaklardan derlenerek titizlikle hazırlandığı, bahsi geçen bilginin hangi kaynaktan alındığını belirten dipnot numaraları ve geniş kaynakça listesinden anlaşılıyor.
Kitap, araştırma-inceleme türünde olmasına rağmen Abdülhamit ve yakınındaki insanların başından geçen tarihi olayları konu aldığından olay örgüsüne bağlı bir anlatım var ve buna bağlı olarak kitap kendini hemen okutuyor. Hatta o kadar bu dünyanın içine dalıyorsun ki kuş olup Beşiktaş semalarına inerek Yıldız Sarayı çevresinde turlamak, oradan Milli Saraylar Resim Müzesi'ne uğrayıp Hamdi Bey, Zonaro, İbrahim Çallı'nın resimlerini hayran hayran izlemek, daha da aşırıya kaçıp kuş uçuşu yaklaşık 510km yol alıp Allatini Köşk'ü görmek isteyebilirsiniz.
"Çırağan Olayları" sırasında dönemin Beşiktaş Emniyet Müdürü Yedi Sekiz Hasan Paşa'nın, ünlü gazeteci Ali Suavi'nin ensesine odunla vurduğu, Suavi'nin oracıkta hayatını kaybettiği bilgisi de kitapta bahsi geçen enteresan hadiseler arasında yer alıyor.
Bugün Beşiktaş semtinde yer alan "7 - 8 Hasan Paşa Fırını"nın işletmecisinin büyük büyük dedesi, Yedi Sekiz Hasan Paşa olarak bilinen Osmanlı paşasıymış. Fırından içeriye girince kapının hemen karşısında vesikalık bir fotoğrafı ve lakabının nereden geldiğini anlatan bir yazı bulunuyor.
Bu yazıda anlatılana göre okuma yazma bilmeyen Paşa, imza atarken eski yazıda 7 ve 8'e karşılık gelen "v" "^" rakamlarını bir çizgiyle birleştirerek "Hasan" şeklinde okunacak kelimeyi çıkarırmış. Bu sebepten "7 - 8" lakabı olarak kalıvermiş. Yolunuz Beşiktaş'a düşerse bu fırından mutlaka acıbadem ve koko kurabiyesi almayı ihmal etmeyin.
Comentarios